Bu Blogda Ara

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Martin Mystere Atlantis

Kendimi bildim bileli çizgi romanlara düşkün olmuşumdur. Okuma yazma öğrendikten sonra çizgi roman dünyasını keşfeden, o lezzeti aldı mı bir daha elinden bırakamaz. Kendi adıma söylemek gerekirse hala kovaladığım konulardan biridir. Çizgi roman ülkemizde çok takip edilmese de özellikle Amerika' da konuya ilgi öylesine yoğundur ki, bu işle ilgili fuar bile vardır. Gazetelerde geçen hafta yer almıştı, dikkatli olanlarınız hatırlayacaklardır, San-Diego ' da düzenlenmekte olan Comic Con Fuarı' nda Hollywood şöhretleri bol bol görüntü vermişlerdi. Bu fuar şöhretli Hollywood starlarının piyasa yaptığı, çizgi romandan sinemaya aktarılması düşünülen olası film projelerinin oyuncu kadrolarının bağlandığı ortamlardan biri olarak görülür.
70' li yıllarda doğanlar hatırlayacaklardır, o zamanlar oldukça popüler olan Zagor, Mister No, Superman, Conan, Örümcek Adam (favorilerimdendir), Kaptan America, Batman, Teksas, Teks, Kaptan Swing (son üçünden ben pek hazzetmem) gibi çizgi romanlardan biraz ayrılan Atlantis/ Martin Mystere en çok ilgimi çeken çizgi roman olmuştur. Salt macera peşinde koşan karakterlerden farklı olarak Martin Mystere karakterinin günlük hayata yakınlığı ve kişisel problemleri, yıllardır nişanlı olduğu kız arkadaşıyla (Diana) ilişkisindeki iniş-çıkışlar, sürekli bir seyahat durumu ve dünyanın çeşitli ülkelerinde, çeşitli bölgelerde geçen maceralar dışında çizgi romanda geçen konularda bildiğimiz gerçekliğin asla modifiye edilmemesi, asla çığır açan değişiklikler olmaması, gerçeğe olan bu yakınlık, müthiş hoşuma giderdi. Tabi kendisinin ailesinden kalan yüklü bir mirasa sahip oluşu, üst düzey yaşam tarzı, Ferrari' ler, NY de lüks bir ev, anlayacağınız Dolce Vita o zamanlardan aklıma yer etmiş :)
Bunun yanında iyi eğitimli bir profesör olarak her konuda derin bilgiye sahip olması, güçlü hisleri ve sezgileriyle Bay Mystere' i tehlikelerden koruyan, anlaşılmaz mırıltılar çıkaran ve asistanı olarak yancı kontenjanında yanında gezen Neanderthal adamı Java (ki sonuncusu yaklaşık 20.000 yıl evel yeryüzünden kalkmıştır) sahibi olduğu Atlantis kıtasından kalma insanı bir süre felce uğratan ışın silahı, karakteri benim için fazlasıyla ilgi çekici yapmaktaydı.
O zamanlar şimdiki gibi yok D&R mış, yok Remzi Kitapevi' ymiş nerdee, derme çatma gazete bayilerinden yakaladıkça alıp, koşarak eve gelip soluksuz okurdum. Genelde tek bir kitapta macera sona ererdi ama hele devamı bir sonraki sayıda olsun, işte en uyuz olduğum şey buydu, çünkü işin yoksa bir sonraki kitabi ara ki bulasın :)
Kahramanımız sürekli olarak doğaüstü olayları araştırır, bir yerlerden kendisine ulaşan ve olayı araştırmasını isteyen kişileri kıramayıp maceraya atılır, çoğu zaman bu kişiler güzel kızlar olur ve nişanlısı Diana ile arıza çıkar :) Olay araştırmasına girildikçe UFO' ların varlığı ile ilgili kanıtlar, geçmişte bizden çok daha ileri seviyede olan medeniyetlerin varlığı, doğaüstü olaylar gibi hep tarihte bize öğretilenden farklı, bambaşka sonuçlar ortaya çıkar, bu sonuçlar da bir şekilde Atlantis ve Mu kıtalarıyla ilintili olur. Fakat Kara Adamlar denilen ve politika, endüstri, kültür ve dini sektörlerde en üst konumlara ulaşmış olan, gizlice tarih sürecini şekillendiren ve dünyanın her yerine uzanan büyük organizasyon bu sonuçların üstünü örtmek için elinden geleni yapar ve hep başarılı olur, çoğu zaman da Bay Mystere, Java' nın da yardımı ile son anda canını kurtarır.
Son 10 senelik dönemde artan trendle çizgi roman kahramanlarının beyaz perdede canlanması ve dünyada büyük ilgi görmesi, ardı ardına yeni filmlerin çevrilmesine sebep oluyor. Hollywood ekibine nacizane tavsiyem, Superman, Batman, Örümcek Adam gibi aksiyon kahramanlarından biraz uzaklaşıp, daha gerçekçi ve normale yakın olan Martin Mystere / Atlantis çizgi romanını beyaz perdeye aktarmaları :) Emin olun büyük ilgi görecektir. Başrol olarak Martin Mystere karakterine Pierce Brosnan bana göre cuk oturur. Şık takım elbiseler, yakışıklı, asilzade salon erkeği görünümü dışında, yaş itibariyle de çizgi roman kahramanıyla birebir örtüşecektir.
Uzatmalı nişanlısı, güzel sarışın arıza Diana' yı ise Charlize Theron, Neanderthal adamı asistan Java ise biraz makyajla ve şişirilmiş vücutla Javier Bardem olabilir. Eski dost yeni hasım Sergei Orloff için ise Daniel Craig düşünülebilir..
Büyük prodüksiyonlu bir film yerine Lost gibi sürekliliği olan dizi olarak çevrilmesi de hiç fena olmaz hani, dur ben şu JJ Abrams kardeşime mail atayım da Fox' a sunsun bu fikri, Fringe' den sonra yeni bir tutkumuz doğabilir :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder